Sevgili Arkadaşlar,

Siyasi toz duman içinde, toplumun asıl sıkıntılarına hiç değer verilmediğini bilmeme rağmen, insanı unutmamamız gerektiğini bu açıklamayla hatırlatmak istiyorum.

Karışık ve acımasız bir devlet fiyaskosunu anlamak için, çeşitli tarihlerde yapılmış medya açıklamalarına bakıyorum ama anlayamıyorum;

14 Kasım 2011- Çalışma Bakanı Sn. Faruk Çelik: Ülkemizde engelli istihdam kotası 300 bindir. Ancak şu anda 40 bin kişi istihdam edilmiş durumda. 260 bin kadro açık..

2 Aralık 2011- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Fatma Şahin:  

Mart’ta kamuya 20 bin engelli alınacak.

23 Şubat 2012: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Fatma Şahin:

20 bin engelli kadrosunu mutlaka dolduracağız.

5 Nisan 2012 – Çalışma Bakanı Sn. Faruk Çelik: ÖMSS sonucu ile 3 bin 512 engelli personel atanacak

Neden 3512, bilen yok. Acaba AKP li olarak sadece 3512 engelli adayı mı bulunabildi?

Kesin olmayan rakamlara göre 62 bin beş yüz kişi sınava başvurdu. Eğer devlet bu kadar az kadro alınacağını bildirseydi, ümitleri kırılmış bu kadar insan bu sınava başvurmazdı. Hükümet engelli politikalarında hayli ketum! Bu arada emin olun devlet sırrı ile ilgili gizli bir bilgi araştırsaydım daha kolay edinirdim.

Sınavda çoğu aday sözleşmeli engelliler içinden seçileceği için rakam daha da küçülecek ve hükümet engelliler için yaptığı hilelere bir yenisini daha ekleyecek.

Sınavlar 29 Nisan 2012 tarihinde yapılacak. Öbür yandan koşulları hayli dikkat gerektiren bu sınav için Bakanlık, tecrübesi olan sivil toplum ya da muhalefet guruplarından küçük bir tavsiye ve destek bile istememiştir.

Özetle karşımızda bir sosyal devlet fiyaskosu duruyor. Eğer bu fiyasko değil bir devlet politikası ise lütfen siz bana bu karışıklığı anlatın.

Son hafta bana gelen 7 bin civarındaki mailden seçtiğim birkaç örnekle, vicdanlarınızı ‘MEMLEKETİMDEN ENGELLİ MANZARALARI’ ile baş başa bırakıyorum. Biber gazına maruz kalmamaları için isimlerini açıklamıyorum.

Not: E-maillerin aslına sadık kalmak için imla ya da yanlış sözcük hatalarına dokunmadım..

 

Saygılarımla

Şafak Pavey

 

E MAİL 1: Bu hükümet tüm engellilerle dalga geçiyor. Gayet iyi umutlarla 20 bin engellinin kamuda istihdam edileceğini umut ederek ömss sınavına hazırlanırken başımıza kocaman bir taş düştü. Defalarca kamuda engellilere ayrılan kadronun bu sene istihdamı yapılacağını söyleyenlerden hiçbir açıklama gelmezken; Çalışma bakanının lafı ile tüm umutlarımız yerle yeksan oldu.

 

E MAİL 2: %48 ortopedik engeli bulunan biriyim. Ünv.mezunuyum. Eğitimli biri olmama rağmen, sırf koltuk değnekleriyle yürümek zorunda olduğumdan işe almıyorlar. Bugün Halkbank’ın genel müdürlüğüne gittim mülakat için. Koltuk değnekleriyle yürüdüğüm için, olumsuz yanıt verdiler. ‘’AKTİF ENGELLİ ARIYORUZ BİZ’’ gibisinden cümlelerle başlarından atıyorlar. Ortopedik engelli olan biri nasıl aktif olabilir anlamıyorum. Raporum gözlerinin önünde olmasına rağmen, bu değnekler kalıcı mı diye saçma sorular soruyor ve ”yürü de bir bakalım” diyerek rencide ediyorlar. ”Engelli personel” adı altında, sağlam insan arıyorlar.


E MAİL 3:
“Başbakan meydanlarda engellilere ayrılan katrilyonlardan bahsediyordu. Ancak, bugün acı bir gerçekle daha yüz yüze geldim.  Geçen yıl süresi dolan yürüme cihazımın süresinin 2 yıla çıktığını öğrenmiştim. 1 yıl daha tamir ettirerek bu süreyi de doldurdum.  Bugün yenisi için gittiğim ortopedik cihaz yapımcısında 1650 TL sini benim ödemem gerektiğini söylediler. Ben 850 lira ile geçinmeye çalışan emekli bir adamım. Benimle dalga mı geçiyorlar. “

E MAİL 4: Ben 54 yaşında %63 engelli evli 9 ve 14 yaşlarında 2 engelli çocuk babasıyım. 5 senedir çaresiz hatta akli dengemin yerinde olmadığını, aileme de şiddet uyguladığımı ısrarla Aile bakanına,Bimer’e,Valiliğe,Kaymakamlığa bildirdiysem de ne öğrenim desteği ne de oğluma 2 adet işitme cihazı verilmesi konusunda isteklerimi geri çevirip, açlık sınırı altındaki emekli maaşımın her türlü giderlerimi karşılayabileceğimi söylemişlerdir. SGK, işitme cihazının tamamını karşılamıyor. Yoksul kişilerin cihazının geri kalan kısmının da sosyal yardımlaşma vakıflarınca karşılanacağını söyleseler de maalesef uygulamamaktadırlar. Valilik bünyesindeki sosyal yardımlaşma vakfı da ÖMMS sınavına katılmamı istemektedir. Bizzat telefonla arayarak,  biz bir şey yapamıyoruz çalışın ihtiyaçlarınızı giderin demekteler. Yani düpedüz benle alay etmekteler…

E MAİL 5:“Ben Kocaeli’nin Darıca ilçesinden size ulaşıyorum. Devlet belli şartları yerine getiren engellilere evde bakım parası altında ayda 635 tl vermektedir. Bu parayı almak için, evde kişi başına düşen paranın 423 lirayı aşmaması gerekiyor. 1lira  bile geçse kesiyorlar.. Hâlbuki yasa bakıma muhtacın gelirine bakın diyor. Evde bakım parası uygulamasında yasal mevzuat ile ikincil mevzuat uyumsuz olduğundan birçok kişi hak sahibi olduğu halde alması gereken parayı alamıyor. Kendisine bile bakamayacak durumda olan özürlü, sağlam vatandaştan bile fazla olarak eşine, çocuklarına, ana ve babasına, çocuklarının eşlerine, evli olmayan torunlarına, ana ve babasının ana ve babasına, evli olmayan kardeşlerine, eşinin ana ve babasına, eşinin evli olmayan kardeşlerine vs., tabiri caiz ise yedi sülalesine bakmakla yükümlü tutulmuştur. Özürlüye vicdanen bakanlar, sanki bakıma muhtaç özürlünün bakmak zorunda olduğu kişiler gibi sayılmıştır. Yani kendisi bakıma muhtaç kişinin sırtına, bütün akrabalarına bakma zorunluluğu yüklenmiştir.”